Sıkça Sorulan Sorular

Sayfa içerisinde yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka bir uzmanına başvurunuz.

Sıkça Sorulan Sorular

Omurganın ön veya arkadan bakıldığında 10 derece üzerindeki yana doğru eğriliği ile buna eşlik eden, kendi ekseni etrafındaki dönme hareketinin oluşturduğu bir şekil bozukluğudur.
Skolyozun birçok türü vardır. Doğuştan (konjenital), herhangi bir hastalığa bağlı olarak gelişen türleri de vardır ancak %80 oranında nedeni bilinmeyen (idiyopatik) olarak olarak gelişen skolyoz ile karşılaşırız. Skolyozun nedeni günümüzde kesin olarak bilinmemektedir. Hormonal, genetik, bağ dokusu anomalileri veya biyomekanik nedenlere bağlı olarak geliştiği düşünülmektedir.
Skolyozun oluşumunda genetik faktörlerin etkili olduğu düşünülmektedir ancak genetik geçişin nasıl olduğu bilinmemektedir. Bu nedenle çocuğunuzda skolyoz görülmesi kesin değildir. Pozitif aile öyküsü olan bireylerin çocuklarının sırtını büyüme dönemlerinde gözlemesi yine de önemlidir.
Skolyoz oluşumundan korunmanın kesin bir yolu yoktur. Ancak erken teşhis için çocuklarımızın sırtı ebeveynleri tarafından düzenli aralıklarla kontrol edilmelidir. Erken teşhis edilen skolyozlar büyüme döneminde kolaylıkla kontrol altında tutulabilir.
Skolyoz her yaşta ortaya çıkabilir. En sık gördüğümüz adölesan (ergenlik) skolyozu, büyüme dönemlerinin hızlı olduğu dönemlerde yani; kız çocuklarında 11-13, erkek çocuklarında ise 14-16 yaşlarında sıklıkla gözlenir. Ancak bu büyüme dönemi ve kemik gelişimleri her çocuk için farklı olabilir.
Kötü duruş/postür yetişkinlikte dejeneratif/fonksiyonel skolyozlara sebep olabilir ancak daha küçük yaşlarda skolyoza sebep olmaz. Yine de çocuğunuz kötü duruş gösterme eğilimindeyse gözleminiz altında olması ve bir uzmana danışmanız önemlidir.
Korse tedavisi eğrilik derecesi 20-25 derece üstündeki büyümesi devam eden çocuklar için uygundur. Korse bütün skolyoz hastalarına uygulanmaz, uzman hekiminizin korseyi size uygun görmesi önemlidir.
Tek taraflı çanta taşımak skolyoza sebebiyet vermez, yalnızca var olan problemi tetikler. Tek taraf çanta taşımak hiçbir çocuk/yetişkin için önerilmemektedir.
Skolyozun hızlı ilerleyişi büyüme tamamlana kadar devam eder. Ancak büyüme durduktan sonra skolyozun yavaş da olsa ilerlediği bilinmektedir. Büyümenin durup durmadığı, bir uzman tarafından leğen kemiklerinin üstündeki kemikleşme bulgusundan (Risser Bulgusu) ve el grafisinden (Sanders Matürite Ölçeği) anlaşılabilir.
Skolyoz, omurganın yana doğru eğriliği olduğu için boy uzunluğunu bir miktar etkileyebilmektedir. Örneğin 30 derece skolyozu olan bireyin omurga uzunluğu 1.5-2 cm daha kısa olabilmektedir.
Skolyozlu bir bireyin hamileliği normal bir hamilelikten farklı değildir. Bu dönemde kadın doğum uzmanınızın sizi yönlendirmesine uygun olarak aktif kalmanız, kas gücünüzü korumanız, olası kilo artışına bağlı ağrıların önüne geçebilir.
İdiyopatik skolyoz ağrı yapmaz. Ancak skolyoza bağlı kaslardaki gerilmeler sebebiyle görülen ağrı, herhangi bir kişinin kas-iskelet sistemi kaynaklı yaşadığı ağrıdan pek de farklı sayılmaz.
Skolyozda tedavi; teşhisten sonra kontrol altında tutmak, büyüme döneminde artışı engellemek, kimi zaman da açıyı azaltmak olarak planlanır. Konservatif (egzersiz, korse) ve cerrahi yöntemler tedavi olarak sunulmaktadır.
Genellikle 50-55 derece üstündeki eğriler cerrahi olarak tedavi edilir. Ameliyat gerekliliği, yaşı ve zamanı uzman hekim tarafından kararlaştırılır.
Yüzmek; kalp-akciğer sağlığını iyileştirmek, genel kas güçlendirmek ve kişinin kendini iyi hissetmesi için iyi bir spor branşıdır. Ancak yüzmek, skolyozun iyileştirilmesinde uygun değildir.
Başlı başına bir vitamin veya mineralin vücutta eksikliği skolyoza sebep olmaz. Ancak skolyozlu bireylerde bu değerlerin düşük olduğunu gösteren çalışmalar vadır. Bu nedenle değerlendirmeleri kontrollü olmalıdır.
Skolyoz düşük açılarda nefes darlığı yapmaz. Hissettiğiniz nefes darlığı başka bir sebebe bağlı olabilir ya da herhangi sedanter (hareketsiz) bir birey kadar nefes darlığınız mevcuttur. İleri derecelerde ise göğüs kafesindeki şekil bozuklukları ve akciğere olan yoğun baskı nedeniyle solunum kapasitesi etkilenir.
Skolyozun ilerleyişi birçok parametreye bağlıdır. Bu nedenle her bireyde aynı senaryo ortaya çıkmaz. Çok yüksek dereceli skolyozlar (>80 derece) genellikle: doğuştan gelir (konjenital), parelelinde omurlarda şekil bozukluklarına rastlanır, erken başlangıçlı olur (0-3 yaş) veya fark edilmemiş/ihmal edilmiş olması muhtemeldir.
Çocuklar genellikle kas güçsüzlüğünün etkisi ile gövdenin serbest bırakıldığı “gevşek duruş”ta durma eğilimindedir. Böyle duran bütün çocuklarda kifoz vardır diyemeyiz. Ancak gevşek duruş mevcut kifozu tetikleyebilir.
Omurgamıza yandan baktığımızda doğal eğriliklerimiz vardır. Sırtımızda yandan baktığımızda 20-40 derece arasında doğal bir “C” şekli vardır. Bu doğal eğrilikteki artış “kifoz” olarak adlandırılır. Kifoz, postural ve yapısal olabilir. Postural kifoz, doğru duruş alışkanlığı edinilerek düzelebilir. Yapısal kifoz ise skolyoz gibi; korse, egzersiz veya cerrahi ile tedavi edilir.
Altta yatan yumuşak veya kemik dokusu problemine bağlı ortaya çıkan, 60 derece ve üzerindeki yapısal kifozlara denir.
Skolyoz ve kifoz oluşumu, sanılanın aksine yalnızca sırt kaslarının ya da vücuttaki herhangi bir bölgedeki kasların güçsüzlüğüne bağlı değildir. Altta yatan daha karmaşık bir mekanizma vardır. Skolyoz ve kifoz kişiye özel problemlerdir, bu nedenle genel olarak sunulmuş herhangi bir egzersiz videosu, resmi vb. skolyozu ya da kifozu düzeltmez, iyi gelmez. Aksine yanlış ve tetikleyici manevralar ile daha kötü sonuçlara yol açabilir.